Jean Calvin
Jean Calvin (okunuşu: Jan Kalvin; d. 10 Temmuz 1509 - ö. 27 Mayıs 1564), Fransız din reformcusu veya devrimcisi. 16. yüzyılda Avrupa'da gelişen Reform hareketinin en önemli önderlerinden olan Jean Calvin, Kalvinizm mezhebinin kurucusudur.[1] Ayrıca, Presbiteryenlik üzerinde derin izler bırakmıştır.[1] HayatıCalvin, Fransa'da Noyon Picardie'de doğdu. İş insanı ve aynı zamanda Noyon Piskoposluğu'nda görevli olan babasının etkisiyle küçük yaşta dinsel konularla ilgilenmeye başladı.[1] 1523'te Paris'e giderek, felsefe, mantık ve hukuk öğrenimi gördü. Bu dönemde Luther'in görüşlerini inceleyen Calvin, Protestanlığa yakınlık duymaya başladı.[1] Katolik inançların egemen olduğu Fransa'da yaşamı tehlikeye girince İsviçre'ye kaçtı[2]. Calvin Cenevre'de bulunduğu sırada, bir yandan kentin yönetim ve eğitim sorunlarıyla ilgilenirken, öte yandan görüşlerine ve öğretisine karşı çıkanlarla da uğraşmak zorunda kaldı. Calvin'e karşı çıkanlardan biri de İspanyol din bilgini Miguel Servet idi. Servet 1553'te tutuklandı, daha sonra kazığa bağlanarak yakıldı[3]. Eserleri
Doktrinleri ve FikirleriÖzgürlük Doktrinleri'Özgürlük Doktrinleri' veya 'Kalvinizmin Beş Noktası' olarak bilinen temel görüşleri ise 1618-1619 Dordecht Sinodunda reformdan geçmiş Hollanda kilisesi tarafından Calvin'in eserleri ve vaazları baz alınarak oluşturulmuştur. Bu beş nokta şöyle sıralanabilir:
Kader hakkındaCalvin'in kader anlayışı ise yukarıda belirttiklerimizi destekler niteliktedir. Calvin'e göre insanlar eşit şartlarda yaratılmamıştır, bazı insanlar için sonsuz yaşam öngörülürken bazıları için sonsuz lanetlenme söz konusudur. Din hakkındaCalvin'in inanışına göre din yöneticilerin ve kurumların elinde bir baskı ya da çıkar aracı olmamalıdır. Din yalnızca insan ile Tanrı arasında bir inanç sorunudur.[1] İnsan dini kilise ya da öğretim kurumları aracılığıyla değil, doğrudan Kutsal Kitap'a başvurarak öğrenmelidir. Tanrı ile insan arasında İsa'dan başka bir aracı söz konusu olamaz. Calvin ulus yönetiminin ve toplum düzeninin Hristiyanlığın özüne uygun olması görüşünü savunuyordu.[1] Cenevre'de bu düşüncelerini yaşama geçirme olanağı buldu. Sınavla seçilen papazların oluşturduğu örnek bir kilise kurdu. Din öğreniminin ilkelerini saptadı, din okullarının sayısını artırdı. Calvin'in öğretilerini yaymak amacıyla, Cenevre hükûmeti 1559'da yeni bir akademi kurarak, bugünkü Cenevre Üniversitesi'nin temelini attı. Edebiyatta Jean CalvinAvusturyalı yazar Stefan Zweig tarafından kaleme alınan Calvin'e Karşı Castellio ya da Köleliğe Karşı Özgür Düşünce (Türkçede "Vicdan Zorbalığa Karşı Ya Da Castellio Calvin'e" ismiyle de basılmıştır. Almanca: Castellio gegen Calvin oder ein Gewissen gegen die Gewalt) isimli kitapta Jean Calvin hakkında ayrıntılı bilgi ve yorumlar yer almaktadır[4]. Yazar tarafından Jean Calvin, kendi dogmalarını sert şekilde topluma dayatan, önüne çıkan rakipleri ve çatlak sesleri sertlik ve zorbalıkla susturan bir kişi olarak ele alınmakta, sert şekilde eleştirilmektedir. Buna karşılık Jean Calvin'e karşı çıkan Sebastian Castellio, hoşgörünün, düşünce ve ifade özgürlüğünün önemli bir temsilcisi olarak yüceltilir. Jean Calvin'in Miguel Servet'i sapkınlıkla suçladığı, bu suçlama neticesinde Miguel Servet'in diri diri yakıldığı, Sebastian Castellio'nun ise bu idamı "Bir insanı yakmak, öğretiyi savunmak anlamına gelmez; bir insanı öldürmek anlamına gelir" sözleriyle eleştirdiği anlatılır. Stefan Zweig, eserinin son bölümünde ise Jean Calvin'in kurduğu yönetim düzeninden ve Kalvinizm'in uzun vadede ortaya koyduğu olumlu etkilerden de bahseder. Kendi açıklamasına göre yazar böylece, Jean Calvin'e karşı hakkaniyetli davranmayı ve Kalvinizmin ilk hoşgörüsüz hâli ile çağdaş Kalvinistler arasındaki farkı göstermeyi amaçlar[4]. KalvinizmCalvin'in görüşleri Almanya, İskoçya, İngiltere, Hollanda ve Fransa'da kabul görmüştür. Hatta 'Hacı Babalar' denilen ilk Püriten göçmenlerle Kalvinizm Amerika'da da yayılma olanağı bulmuştur. 1875 yılında Calvin'in takipçileri Dünya Birliği'ni kurdular. 2003 yılı itibarıyla bu kuruluşa bağlı kişi sayısı 75 milyonu bulmuştur. Kalvinizm ve KapitalizmDiğer taraftan Kalvinizm ile Avrupa'nın iktisadi gelişimi arasındaki ilişki de tartışılan bir konudur. Bu konuda toplum bilimcileri iki gruba ayrılır. Birinci grup bu düşünceyi ilk defa ortaya atan Max Weber'in takipçileridir. Bu grup Kalvinizm ile birlikte Avrupa'nın Kalvinizmi kabul etmiş veya en azından azınlık dini olarak kabul etmiş bölgelerinde ekonominin hızla geliştiğini savunur. Buna neden olarak da keşiş Protestanlığının iç disipline ve ağır çalışmaya önem verişiyle 'modern kapitalizm ruhu'nun doğuşu gösterilir. Ayrıca Kalvinizm'e göre servet sahibi olmak Orta Çağ'daki gibi utanç verici olmamakla birlikte, para kazanmak, iş ahlakını ve kutsal güveni yerine getirmenin bir yolu olarak kabul edilir ve elde edilen gelirle fakirlere yardım etmek, diğer toplumsal gereklilikleri yerine getirmek tanrı adına bir kardeşlik ve dindarlık ifadesi olarak görülür. Bu her zaman böyledir. İkinci grup toplumsal bilimcilerin yani Avrupa'nın iktisadi gelişimi ile Kalvinizm arasındaki paralelliği reddeden grubun düşüncesi, Kalvinizmin kapitalizmin gelişmesine yardımcı olmak bir yana, ona aykırı bir yapıya sahip olduğu ve Kalvinist kiliselerin kapitalizmi hiç de tasvip etmediği yönündedir. İlgili kitaplar
Kaynakça
Information related to Jean Calvin |
Portal di Ensiklopedia Dunia